halef batmaz
ADIYAMAN – Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, depremden etkilenen Malatya’da incelemelerde bulundu. Malatya’nın ardından Sancar, depremin büyük yıkıma yol açtığı Adıyaman’a geldi. Adıyaman’da Alevi Kültür Dernekleri Adıyaman Şubesi, Yeni Mahalle Cemevi’nde kurulan Krize Uyum Merkezi’ni ziyaret etti. Sancar burada merkezin çalışmaları hakkında bilgi aldı. Depremzedelerden biri Sancar’a “İlk günden beri yanımızdayız. Kimse bizi görmüyor. Biz bize yeteriz” diye seslendi. Sancar, “Kimsenin görmesini beklememize gerek yok. Kendimiz yaparız” diye yanıt verdi.
’17 TIR ÇADIRI BEKLİYOR’
Sancar ve beraberindeki heyet daha sonra gönüllüler tarafından kurulan Çadır Kent’e giderek bilgi aldı. Burada HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, Kürdistan Bölgesi’nden gönderilen 17 tır çadırın halen depremzedelere verilmediğini, üniversite yerleşkesinde bekletildiğini söyledi. Turan, “İş makineleri var, pek kullanılmıyor. Çadır ve kullanım malzemeleri de bir o kadar. Ne kendileri dağıtıyorlar ne de bize veriyorlar biz dağıtalım” dedi.
Ardından çadırlara yerleşen ailelerle bir araya gelen Sancar, oradaki ailelerin çocuklarıyla sohbet ederek ihtiyaçlarını sordu.
‘ÇADIR İHTİYAÇLARI’
Çadır kentte açıklama yapan Sancar, Adıyaman’daki yıkımın boyutunun çok büyük olduğunu belirterek, halkın ihtiyaçlarının giderilmediğini, sorunlarının giderilmediğini söyledi. Sancar, “Adıyaman’daki sorunların başında çadır sorunu geliyor. Büyük bir ihtiyaç olduğu söylendi. Çadır, nereye gidersek gidelim birinci dile getirilen gereksinimdir. İnsanlarımızın çoğu evsiz. Neredeyse tüm şehir yaşanmaz hale geldi. Yıkılan bina sayısı sadece 2.000 olarak bildirildi. Hasarlı binaları da dahil ettiğimizde neredeyse şehrin tamamını kaplıyor.”
‘AKP DÖNEMİNDE 9 İNŞAAT İŞTİRAKLERİ’
Depremin 9’uncu gününde de elektrik ve su sıkıntısının devam ettiğini belirten Sancar, salgın hastalıkların çıkmasından endişe duyduğunu belirterek, “Hastalar var, çocuklar var, yaşlılar var. İhtiyaçlarını karşılayacak bir kuruluş yok. Açıkçası kamu kaynaklarını kontrol eden devletin ve hükümetin yaraları saracak önemli bir işi yok. İnsanlar ihtiyaçlarını dayanışma ile karşılar. Dayanışmayla kendi yaralarını sarar. Dayanışmayla acısını hafifletir. Bu yıkımın bu kadar büyük olmasının sebebi siyasette ve iktidar yönetiminde aranmalıdır. Kiraya dayalı, denetimsizlik ve yolsuzluğa dayalı bir imar politikası var ve imar aflarının getireceği yıkımı yıllardır konuşuyoruz. Sadece AKP döneminde çıkarılan imar affı sayısı 9’dur. Bunlardan yararlanan konut sayısı 3 milyondur. Bütün bunlar cinayetin yasal zemininin döşenmesi anlamına geliyor.”
‘SORUMLULUK HESAP SORULMASI GEREKİYOR’
Sorumlulardan hesap sorulmasının herkesin görevi olduğunu belirten Sancar, “Bu, felakete davettir. Afet depremin kendisi değildir. Afet, depremden önce yapılmayanlar, depremden sonra yapılmayanlardır. deprem.afet siyasetin içindedir.dolayısıyla kader planı gibi laflarla devlet sorumluluktan kaçamaz.tüm bu yıkımların asıl sorumlusu ve faili devlettir.müteahhitlerin de sorumlulukları var ama onları kontrol etmeyen bir çizgi var ve bunları kurallara göre kontrol etmez. Sorumluluk hattı. Bu ta tepeye kadar gider. Hesap sorulmazsa yeni felaketler olur, “Diğer felaketlere giden yol her zaman açık kalacaktır. Bu nedenle sorumluluk zincirindeki tüm sorumlu kişi ve mercilerin hesabı sorulmalıdır. Bunun hesabı sorulmalı” dedi.
